Tarih: 24.06.2023 10:52

YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL YA DA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN MAMI DİĞER BİZİM TURGUT!!!

Facebook Twitter Linked-in

DÜN KARŞI ÇIKAN BUGÜN KAHRAMANLIK POZLARINA SOYUNUYOR!

Bizim köyün delisi! Gazeteci yazar Kayhan Şafak yaşadıklarından örnekler vererek bir yazı kaleme almış. Şafak; “ Burada bir konuyu daha sizlere anlatmak istiyorum. Dedim ya hiç siyaset yapmadı. Nasıl yazılır bilmem, hiç siyasetle ilgili bir yazı da yazmadım. Sadece yaşadıklarımı anlatıyorum bu yazımlada.

Fen lisesi çalışmalarımda , Sn.Turgut Babaoğlu şehir meydanında memur arkadaşlar “Kayhan Şafak ne yapmak istiyor? Amacı ne ? Niye bu işlerle uğraşıyor? demiş. Hendekspor maçında Hendek Fen Lisesi İstiyor yazan brandayla futbolcuların sahaya çıkması ve bunun ulusal kanallarda da görülmesini düşünmüştüm. Sn.Aytekin Tutkun , gazeteci Ahmet Çileci’yi arayarak brandayı yaptırtmıştı. Ama izin vermediler. Bende Hendekspor başkanı Sn. Adil Karabulut’u arayıp neden diye sordum. Tutarlı bir cevap verememişti. Bende tibünlere asmak istiyorum dedim. O da olur. Oraya karışamazlar demişti. Hendekli Tatangalar sabah erken saatlerde sahanın önündeki tellere asmışlardı. İşte bu fotoğrafın hikayesi de böyledir. Maç başladığında açık tribün önündeki alanda değerli dostum Osman Kutlu ile birlikte maçı izliyorduk. Sn. Turgut Babaoğlu aracıyla stada girdi. Sporseverlerle tokalaşırken beni gördü ve hızlıca bana doğru geldi. Tokalaştık. Sonra Sn.Turgut Babaoğlu yanımızdan ayrılınca Sn.Osman Kutlu ile göz göze geldik. Bende Osman Kutlu’ya sordum “ Bundan ne anladın?” diye!.

Daha sonra ben yoğun bir şekilde gece 3’lere 4’lere kadar herkese , herkesin gönderdiği mesajları ileterek ,bütün halkımızın desteklerini almak için uğraşıyordum. Gözlerimi kaybettim. 2,5 numara gözlük kullanıyorum. Ama olsun nasılsa 60’dayandık. 5 numaraya kadar bu gözler beni kara toprağa götürür belki. Ama siz bu vicdanınızla nereye kadar gidersiniz onu allah(c.c)bilir. O günlerde bir gün gece saat 4’ten sabah 9’a kadar bana 4 mesaj attınız. Etmediğiniz hakaret kalmadı. Hatta şaşırdım. Acaba birisi sahte bir numaradanmı yazıyor yada danışmanı yazıyorda o da bakmadan iletiyormu diye düşündüm. Sonra size yazdım.

HANİ FEN LİSESİ KURULAMAZDI? HANİ KAYHAN ŞAFAK İLÇE HALKINI KANDIRIYORDU?

“Hayır ben yazdım dediniz. Teknik olarak Hendek’te Fen Lisesi kurulamaz , halkımızı neden kandırıyorsun? Sonra bu işler sana mı kaldı ? Senin amacın ne ? Senin başka işin yokmu? Niye bu işlerle uğraşıyorsun diye yazdınız?” Sonra beni ve ailemi çok iyi tanıdığınızı , iyi insanlar olduğumuzu yazmıştınız. Sonunda demek ki oluyormuş. Ben bugüne kadar bildiğim kadarıyla kimseyi aldatmadım. Kötülük yapmadım. Bilmediğim varsada allah(c.c) affetsin.

HODRİ MEYDAN!

Bu söylemlere paralel kısa bir anektod da ben anlatayım. Yalansa çıksın kamuoyu önüne ya da benim karşıma YALANCISIN!  desin…

Pandemi yeni başlamıştı. İkamet ettiğim  Bayraktepe mahallesinde benin evin D-100 karayolundan yan yola ayrıldığınızda 3. Ev. İki sokak var ve pahları yok. O nedenle bir anlamda çıkışlar güvenli değil kör diyebiliriz.

BAK YILLAR SU GİBİ GEÇTİ …SULTAN SÜLEYMAN’A KALMAYAN DÜNYA SANA DA KALMAZ…

Gerek D-100 karayolundan ayrılıp yan yola sapan araçlar gerekse Bayraktepe mahallesi yan yoldan gelip D-100 karayoluna çıkan araçlar yolda kasis olmadığı için geldikleri hızla yan yola girmekteler. Sokaktan yan yola çıkan yaşlılar ve çocuklar için büyük tehlike arz ediyor. Bu durum mahalle sakinlerince de dile getirilerek kasis yapılması yönünde bir haber yapmam istendi. Bu nedenle en azından D-100  karayolundan gelen araçların geldikleri hızla değil hızlarını keserek yan yola girmelerini sağlamak, başta çocuklar  ve  yaşlılar olmak üzere yayaların can güvenliğini sağlamak adına  Hendek Belediyesine KASİS yapılması yönünde  çağrıda bulunmuştum.

İNKAR YİĞİDİN SİLAHIDIR!!!

BİZİM TURGUT sosyal medya hesabı üzerinden ; “ bu işler haber yapmakla olmuyor madem haberi yaptın kasisi de sen yap” diyebilmiştir. Aradan bir yıl geçmiş bir Ramazan akşamı komşuya ziyarete geldiğinde kendisine bu konu iletildiğinde Babaoğlu; “ hayır ben böyle bir cevap yazmadım” diyerek İNKARA tevessül edebilmiştir. Yani kısacası maske düşmüştür…

Sözlerimi Mevlana’nın bir deyişi ile bitirmek istiyorum:

YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL YADA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN…

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —