“OHAL’İN FARKI; DEVLETİN EL KOYDUĞU MALA PARA ÖDEMEMESİ”
Cumhurbaşkanına orantısız sürede orantısız yetki veren OHAL kararını reddettiklerini vurgulayan Özkoç, özetle şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı'nın yeteri kadar yetkisi, Cumhurbaşkanı'nın yeteri kadar söz sahibi olabileceği yetkileri ve kararnameleri var. Onları uygularsa, zamanında yaparsa milletimiz bu felaketi bu kadar acı bir şekilde yaşamaz.
Biz aynı zamanda OHAL yasasını çıkartmak isteyen bu iradeye, yani Recep Tayyip Erdoğan'a ve bu iktidara kesinlikle güvenmiyoruz. Afet Kanunu ile yapamayıp OHAL Kanunu ile yapacağınız temel şey nedir, milletimize anlatmak istiyorum:
Her iki mevzuatın da uygulanmasında acil durum nedeniyle vatandaşın malına ve mülküne el koyabiliyor devlet. OHAL Kanunu çıksa da koyuyor, Afet Yasası çıksa da koyuyor. Ancak Afet Kanunu, vatandaşın malını mülkünü işgal ettikten sonra süreç bitince parasını götürüyor, vatandaşa veriyor. Devlet mağduriyeti gideriyor, vatandaşın mağduriyetini gideriyor, OHAL Kanunda ise herhangi bir ödeme yapılmıyor. Bölgedeki halkın malına mülküne belli gerekçelerle el koyacaksın; koy, eğer bu afeti bir an önce dindirmek için yapıyorsan koy, ama parasını vermeyeceksin... Niye? Neden vermeyeceksin? Millet çalışmış, didinmiş, üretmiş, vergisini ödemiş, her şeyini yapmış devlete karşı. Afet yasası var, git gereğini yap ama daha sonra onlara da sahip çık.
“SANA GÜVENMİYORUZ”
Kasanda paran yok, bunu biz biliyoruz. 128 milyar dolar gibi milletin bütün mevduatlarını bir avuç kişiye peşkeş çektin, bunu biliyoruz. Onun için de sana güvenmiyoruz. Saray efradına dağıttığını da biliyoruz, peşkeş çektiğini de biliyoruz, o yüzden sana ve iktidarına güvenmiyoruz. Milletimizi mağdur edeceğini biliyoruz, o yüzden sana güvenmiyoruz.