8045,34%1,22
28,92% 0,17
31,50% -0,03
1894,39% 0,26
3116,67% 0,16
Dünyaya gelen bir çocuk terbiye dediğimiz öğretiyi annesinden , babasından, aile ortamından alır. İlerleyen süreçte ana okuluna başlar, arkadaş ortamına girer, sorumluluk yüklenir.
Birey olma yolunda hayata adım atmaya başlar. Bireyin yaşam boyu taşıyacağı meziyetleri kazanır, tabiri yerinde ise karakterinin oluşum süreci başlar…
Bahse konu olan olay Afyon ili merkezinde yaşanmıştır. Ulu önder Atatürk’ün ismini taşıyan bu mümtaz okulun 4. Sınıfına giden ve ( disleksi- Dikkat Eksikliği) hastalığına mucip olan M.E.T adlı öğrenci 24 kişilik sınıfın bir öğrencisidir. Aynı eğitimi akranları ile birlikte almıştır.
ÖĞRETMEN, ÇOCUĞU TOPLUMA KAZANDIRIR TOPLUMDAN KOPARMAZ…
24 kişiden oluşan oluşan sınıf öğrencileri, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri için hazırlanan gösteri programı için çalışmalara başlarlar. Çalışmalar devam eder ve Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100 . yılı etkinlik programına çıkan çocuklardaha gösteriye başlamadan önce Dikkat Eksikliği bulunan bir öğrenciyi arakadaşlarının gözü önünde gösteri gurubundan çıkartarak bir köşede oturtması öğrencinin gururunun kırılmasına, kendisine olan özgüvenin kaybolmasına sebebiyet verir ki bu travma o öğrencinin ruhunda derin yaralar açar ve ruhunu teslim edeceği güne kadar o günün ezikliğini yaşayacağı aşikardır.
PAYDAŞ YAPABİLİRDİNİZ
Öğretmeninin öğrencisini tanıyamamış olmasını düşünemiyoruz. Şu halde keşke o gösteri gurubuna hiç almasaydınız, o öğrenciye farklı görev vermek sureti ile onuda gösterinin bir paydaşı yapabilirdiniz.
ÖĞRETMEN BENCİL OLMAZ, OLAMAZ…
Görevi dolayısı ile onlarca, yüzlerce belki binlerce öğrenciyi eline alıp onu şekillendiren, onu hayata alıştıran, vatanına, milletine hayırlı bir evlat olma yolunda yüklemeler yapan öğretmenin bu bilinçten yoksun olduğunu düşünebilir miyiz? Tabiki hayır… Şu halde o öğrenciye karşı tutum ve davranış bozukluğu onu eğiten öğretmenin ( kraldan çok kralcı olma!) anlayışı ile üstlerine ( başarılı!) olduğunu göstermek adına bencilce bir davranış sergilemesi öğrencimizi psikolojik olarak rencide etmiş, ruhen sakatlamış, yaralamıştır. Vicdanlarda derin yaralar açmıştır. Öğretmenlik gibi kutsal olan bir mesleğin örnek bireyi olarak o öğretmenin öğrenciye yaptığı bu saygısızlık asla kabul edilemez asla affedilemez.
ÖĞRETMENİ, ÇOCUĞUN İDOLÜDÜR
Sorduğunuz bir soruya cevap verme yaşına erişen bireye ; “en çok kimi seviyorsun?” dediğinizde alacağınız cevap, “Anne, Baba ve hemen akabinde öğretmenim” olacaktır. İşte, sanırım bu cevaplar öğretmenin çocuğun hayal dünyasındaki yerini net olarak ortaya çıkartan cevaptır.
ÖĞRETMEN ÖRNEK OLMALIDIR…
Evde başlayıp, ana okulu ve ilkokul sıralaması ile öğrenme becerisini geliştiren, topluma adapte olmanın ilk basamağı olarak gördüğümüz okul ve ona bu meziyetleri kazandıran, yükleyen öğretmenin yüklendiği sorumluluk bilinci her şeyin üstündedir. Zaten, karakter dediğimiz olgu daha o yaşlarda öğretmenin öğrencisi ile kurduğu diyalog ve iletişim ile şekillenir. Durum böyle iken birde bu çocukların gerek kanıtsal gerekse sağlıksal sorunlarının olabileceği kanıksanamaz, yok kabul edilemez. İşte böylesi bireylere , öğretmenin bakış açısı daha da farklı bir şekil alır, ona karşı koruma iç güdüsü 3-5 adım öne çıkar, çıkmalıdır da…
ÖĞRENCİNİN RUHUNDAKİ FIRTINAYI NASIL DİNDİRECEKSİNİZ?
Durumdan haberdar olan aile öğretmeni hakkında okul idaresine suç duyurusunda bulunmuş okul idareside o öğretmenin hakkında idari soruşturma açmıştır. Öyle zannediyorum ki öğretmene bu tutum ve davranışından ötürü kınama cezası, maaş cezası yada mertebe yükselme cezası verilerek olay kapatılacaktır. Okul idarecileri bizler üzerimize düşen yasal görevi yaptık diyerek sözde vicdanlarını rahatlatmış olurlar iken, o öğrencinin ruh dünyasındaki fırtınayı nasıl dindireceksiniz???
MESLEĞİ BIRAK KENDİNE FARKLI BİR MESLEK DALI SEÇ
Bu da yetmezmiş gibi yaşanan bu durum karşısında annesi tarafından öğretmeni ile aralarında geçtiği iddia edilen diyalogta öğretmenin anneyi azarlaması, çocuğun mucip olduğu hastalığını gerekçe göstererek aşağılaması, hakir görmesi o öğretmenin ruh bunalımı yaşadığının göstergesidir. Acizane tavsiyemiz derhal o kutsal mesleği bırakması ve kendisine bir başka meslek dalı seçmesi olacaktır…
Olayın en ilgi çekici en üzücü tarafıda bunu yapanın bir eğitimci olmasının yanı sıra bir anne olması…
NOT: Yaşananların videosunu bu link üzerinden izleyebilirsiniz.
https://x.com/yirmiucderece/status/1718978384506601682?s=48