TÜRKİYE İTİRAZ DAHİ ETMİYOR, CEZAYI ÖDEMEYİ KABULLENİYOR
Irak devleti, Türkiye Cumhuriyeti’ni Uluslararası Tahkim Mahkemesine verdi ve tahkim mahkemesi Türkiye Cumhuriyetini 1.5 milyar dolar cezaya çarptırdı. Bu haber hiçbir basın kuruluşunda haber olmadı ta ki Routers Haber Ajansının yaptığı habere kadar…Bu duruma itiraz etmeyen Türkiye Enerji Bakanlığı Irak tarafına yazılı bir mektup göndererek bu cezaya razı olduklarını ve bu cezayı ödeyeceklerini bildirdiler.
AMAN KAMUOYU DUYMASIN KORKUSU
Neden mi? Seçim atmosferinde böylesi bir dolandırıcılığın kamuoyunda dillendirilmesi iktidara zarar verir o nedenle ödeyelim, konu kapansın gitsin!!! Türkiyenin sadece bir dosyada ne kadar zarara uğratıldığının, ne kadar para ödeyeceği ortaya çıkmasın diye sessiz sedasız hiç itiraz etmeksizin tamam bu cezayı ödeyeceğiz diyorlar.
KİMİN PARASINI KİME ÖDEYECEKLER? KAZANAN KİM KAYBEDEN KİM???
Irak ile ilgili bir dosya daha var, o da emsal teşkil edecek. En az 1,5 milyar dolar cezada oradan gelebilecek.
KİM, KİMİN PARASI İLE KİMİN CEZASINI ÖDÜYOR?
TC bu cezayı ödüyor da bu petrol alışverişinden Türkiye’nin cebine bir kuruş girmiş mi? Bütün bu ticaretten kazanılan haksız para Damadın şirketine girdi. Yani parayı onlar kazandı cezayi Türkiye ödüyor. Nerden ödüyor? Tabiki hazineden…
5’Lİ ÇETENİN KAZANDIĞI, DENİZDE BİR DAMLA!!!
Öyle enteresan ki hani muhalefetin hep diline doladığı 5’li çete vardı ya. Onların yine ortaya koyduğu esewrler mevcut. İşte onların vurduğu vurgun, daha iyi anlaşılması adına damadın vurduğu vurgunun bunun yanında devede bir tüy gibi kalır. Dünya tarihi bunlar sayesinde vurgunun boyutunun ne olduğunu gördü. Bu vurgun Sadık Albayrak’ın iki evladı Berat ve Serhat Albayrak’a nasip oldu…
Bu vurgunun merkezinde üç farklı şirket var.
VURGUN NASIL DÖNÜYOR?
Irak, Saddam Hüseyinin ardından büyük kaosa girdi ve farklı bir federatif yapı oluştu. Irakın kuzeyide ( Musul-Kerkük) büyük petrol yataklarına sahip. Buradan çıkan petrolden elde edilen gelirin yaklaşık % 75’ini Irak merkezi hükümeti alıyor tüm ülkede kullanmak için, % 25’ide oradaki federatif yapıda (IRAK KÜRDİSTAN FEDERASYONU) kalıyor.
KRİZ CEZA GETİRDİ
Irakın kendi içişlerinden kaynaklanan problemleri oldukça çok. Burada büyük bir petrol pastası var. Bazı türk şirketleri Bağdat tarafında inşaat işleri yaparlarken bazı Türk şirketleri de Musul ve Kerkük’te petrol ticaretine odaklanmışlar. Türkiyenin Bağdat yönetimi ile ilişkileri olduğu gibi Irak Kürdistan Federasyonu yönetimi ilede ilişkileri mevcut. Dengelerin iyi kurulması lazım.
ÇIKIŞ NOKTASI TÜRKİYE
Kuzey Iraktaki fedaratif yapı bir akarar alıyor; merkezi hükümetin kendilerine yeteri kadar para vermediğinden bahisle “biz bu petrolü kendimiz satmak istiyoruz” diye karar alıyorlar. Tabi sınır komşusu olmamız hasebi ile bu petrolü satabilecekleri tek çıkış noktası Türkiye…
PETROL, DÜNYA PİYASASININ YARI FİYATINA
Kerkük-Yumurtalık boru hattı var.Karayolu üzerinden tankerlerle nakliye yapılarak Türkiye’deki rafinerilere ulaştırılabilir ya da Türkiye’deki limanlar üzerinden dünyaya pazarlanabilir. Bunun olması için Türkiye’nin bu teklife evet demesi lazım. Türkiye buna evet demesi kendi çıkarına olacaktır. Çünkü Barzani yönetimi bu petrolü dünya piyasa fiyatının yarısına satıyor.
Bu yola başvurulacak olduğunda Türkiye hükümeti Bağdat hükümeti ile karşı karşıya gelir zira Bağdat yönetimi Türkiye’yi bu konuda uyarmış vaziyette. Türkiye Bağdat yönetimini karşısına alacak olursa o bölgedeki inşaatlar yapan Türk şirketlerinin işlerini kaybetme riskleri mevcut. Sadece bu değil olayın diğer boyutunda da ABD var. Onlar orada bir düzen kurmuşlar… Bu arada Pentegon Türkiye’yi açık bir şekilde uyarıyor. “Sakın Irak merkezi hükümetinin izni olmadan doğrudan uzey Irakta Barzani yönetiminden petrol alma”dediği halde neticede Türkiye bir karar alıyor ve “biz bu petrolü Barzani yönetiminden alacağız ve satacağız” diyor. Fakat Türkiye Bağdat hükümeti tarafındaki inşaat şirketlerinin, çalışan Türk işçilerinin can ve mal güvenliğinin ortadan kalkacağı aşikar. Dahası Türkiye ile Irakın diplomatik ilişkilerinin de kaos içine girmesi kaçınılmaz. İşte bunları göze alan Türkiye yarın bunun faturasını Türk firmaları, Türk halkı, Türk milleti birlikte ödeyecek. O halde Kuzey Irak’tan ucuza alınıp pahalıya satılması planlanan petrolden elde edilecek gelir Türk halkına eşit şekilde pay edilmesi gerekir.İşte işin püf noktası da burası oluyor ve soygun başlıyor.
Bu işin kaymağını ;
Genel Enerji, Siyah Kalem ve Power Trans şirketine veriyorlar. Pastanın en büyüğü de Power Transta…
AL BARZANİDEN SAT İSRAİL’E…
Yani yarı fiyatına Barzaninin petrolünü alıyorlar, bu petrolü Türkiye’ye getiriyorlar, dünya ülkelerine satmak istediklerinde hiçbir dünya ülkesi satın almıyor çünkü o devletlerin Irak merkezi hükümeti ile ticari ilişkileri mevcut. Sadece Irak ile ticari ilişkileri olmayan İsrail var. İşte bu elde edilen Barzani petrolü İsraile satılıyor. Dolayısı ile İsrail, Berat Albayrak ve Kuzey Irak Yönetimi arasında ticaret dönüşümü başlıyor.
Petrolden elde edilen para da Power Trans şiretine gidiyordu. Genel Enerjinin merkezi zaten Londra’da. Dolayısı ile Türkiyeye kalan para yok, büyük kısmı Albayrak ailesine kalıyor. İsrail bu ticaret yoluyla çok ucuza petrol ürününü almış oluyor.
Nihayetinde Irak yönetimi Türkiye’yi dava ediyor, Uluslararası Tahkim Mahkemesinin Türkiye’ye verdiği 1,5 milyar dolar cezayi Türkiye itiraz etmeksizin ödemeyi kabul ediyor.
HACİVAT KARAGÖZ HİKAYESİ!!!
Petrolden elde edilen kar Berat Albayrak’ın cebine indirilirken cezayıda Türkiye ödeyecek. Adama sormazlar mı kazanan Albayrak ise cezayıda o ödesin…
İşte ülkemizdeki fakir fukara milletten toplanan vergilerle bu ceza ödenecek. Yani başka bir ifade ile anlatacak olursak; Berat Albayrak otobanda hız yapıyor, polis ceza kesiyor, cezayı sen, ben ödüyoruz!!!
Tabi vurgun skandalı sadece bunlarla sınırlı olsa canımıza minnet!!!
