9541,3%-1,65
38,69% -0,18
43,43% 0,20
4011,27% 1,28
6475,39% 0,26
Ankara Çayı, Çubuk'tan gelir, diğer şehir içi kollarla beslenir, şehri boydan boya katederek verimli, sulak ve arkeolojik Zir Vadisinden geçerdi.
Vadi'nin toprağı bol dışkı gübreli olduğundan, yetiştirilmesi nisbeten kolay olan hıyar tarımı ön plandaydı. Hasılatı yükleyip Ankara Toptancı Hali'ne yetiştiren çiftçinin eline bir anda çok para geçerdi. Adet olduğu üzre para aynı gece, Ulus Çankırı Caddesindeki pavyonlarda harcanırdı.
Kontrolsüzce para savuran bu tiplere pavyon emekçilerinin taktığı isim, "hıyarağası" idi. Hayat mektebinden yetişmiş emekçiler, ağa(!)yı daha mekanın kapı önünde kılık kıyafetinden, beden dilinden tanır, içerdeki herkese "bir hıyarağası geldi!.." diye haber uçurulurdu.
"Ağa" o gece, cebindeki parayı saçıp savurur, son kuruşuna kadar sağılır; sabah köyüne dönebilmek için pavyoncudan borç alırdı. İşte bu bölgede dünyaya gelen ve içerisinde çok derin felsefi anlamlar barındıran "hıyarağası" güzel dilimizin seçkin bir sözcüğü olarak halen yaşantısını sürdürmektedir.
Gidişata bakılacak olursa; günümüzde gerek ülkemizde, gerek dünya genelinde kültür, sanat, spor, sanayi, ticaret, tarikat, diplomasi, siyaset gibi alanlarda da bir gecede kazandığı parayı ezip bir de üzerine borçlanan bu tiplerin oldukça revaçta olduğunu söylemek yanlış olmaz.