Ey seçmen! PATRON SENSİN

   Muhtarlar; mahallelerin ve köylerin sorunları ile ilgilenen, temsilcisi olduğu mekânlarda yaşayan fakir fukaraya el uzatan, seçmenleri içerisinde adil ve eşit şekilde, hakkaniyetle , ayrım yapmaksızın  halkın sorunlarını yöneticilere ulaştıran ve zamanlarını halka hizmetle geçirip bunu Hakka hizmet bilen değerli insanlardır, olmalıdırlar…

MUHTARLIK BİR MESLEK DEĞİLDİR…BEN BIRAKMAK İSTİYORUM AMMA SEÇMEN BENİ BIRAKMIYOR!!! KİMSE BULUNMAZ HİNT KUMAŞI DEĞİLDİR…

   Günümüzde bu makama gelen başta milletvekilleri olmak üzere muhtarlarımızla konuştuğunuzda üstlendikleri görevin çok meşakkatli ve yorucu olduğundan dem vururlar, ne acıdır ki hiç birinin aklına bırakmak! Gelmez. Buna uyguladıkları gerekçe ise en basitinden ; “ben bırakmak istiyorum amma seçmen beni bırakmıyor!” Hatta öyleki bazıları bu makamı kendilerine meslek gibi görmekteler.

Yani kısacası istemiyorum, yan cebime koy misali serzenişlerini dile getirirler. Niye bıraksınlar ki?

NİYE BIRAKSINLAR Kİ?

   Mahallelerine en çok hizmeti getirenler muhtarlar!!! Görevini layıkı ile yapan muhtarlarımız müstesna. Peki ya diğerleri??? Seçilinceye kadar elli takla seçildikten sonra rabbena hep bana…

YEME DE YANINDA YAT!

   Niye olmasın ki? Muhtarlık binası devletten, internet devletten, elektrik, doğalgaz devletten birde üstüne üstlük asgari ücret maaş ballı börek, belinde ruhsatlı, masrafsız tabanca… Yemede yanında yat…

İLERLEYEN DÖNEMLERDE ŞEVK,HIRS VE AZİM KÖRELİYOR

   Ya arkadaş mahllene köyüne hizmet getirisin, seçmeninle gönül bağı kurar dertleri ile dertlenir sevinçlerine ortak olursun sözüm yok.Buna rağmen yüzünüzün eskimesi, başlangıçtaki heyecanın azalması işin tabiatında vardır.

GENÇLER TEŞVİK EDİLMELİ…

   Bakın arkanızdan ne gençler yetişiyor. Bir ağabeylik yapın, onları ön plana çıkartıp ilerlemelerine katkı sağlayın. Takıldıkları yerde, aşamadıkları engellerde kendilerine destek verin. Özellikle ve özellikle kimsenin boyunduruğuna girmemeleri yönünde çokça telkinde bulunun.

   Sevecen olsunlar, milliyetçi olsunlar,vatanına, bayrağına, ezanına bağlı olsunlar. Kısacası seçilinceye kadar HADİM, seçildikten sonra HAKİM olmamalılar…Hepsinden önemlisi verdikleri sözün arkasında durabilsinler. Muhtarlık makamını meslek olarak görmeyip halka hizmet noktasının  ilk basamağı olduklarının idrakına varsınlar.

Geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz geçnçlerimiz sözde kalmasın eylemle bütünleşsin.

AYAK OYUNLARI!

Yaşıyoruz, duyuyoruz… Bazıları varki ayak oyunları hiç bitmiyor. Yahu sen muhtar olarak aday olacağını açıkladığında sana mahallenden, köyünden karşına aday olarak çıkacak muhtar adayları var mıydı? Vardı. Peki sen ona ne dedin? “ Ya arkadaş benim yaşım geçiyor, ben bir dönem daha aday olayın önümüzdeki dönem ben aday olmam bilakis bende seni desteklerim!” dedin mi dedin. Peki o zaman sözünde dur arkadaş…

GENEL KÜLTÜR ENGEL OLUYOR

Günümüzde bazı muhtarlara baktığımızda hizmet noktasında  çırpınıyorlar, kendilerini heba ediyorlar. Bazı muhtarlarımızda koltuklarımız soğuyacak diye oturdukları yerden kalkmak bilmiyorlar. Gençlerde büyüğe saygı ve muhabbet beslediklerinden dolayı karşılarına aday olarak çıkmakta tereddüt yaşıyorlar.

PATRON SENSİN

İşte bu nedenle bazı mahalle ve köylede görev yapan muhtarların seçmenleri hep şikayet ve serzeniş içerisindeler. Oysa muhtarın bir kabahati yok. Yasal boyutta her bireyin muhtar olma hakkı vardır.Mahalle ya da köyünün muhtarının kim olacağına sen! Seçmen! Karar verecektir. Yani ey seçmen… PATRON SENSİN…