Evsahibi ve büyük parton olması hasebi ile toplantıda bir konuşma yapan Büyükşehir Belediye başkanı Zeki Toçoğlu ilk açılış konuşmasını yapıyor ve mikrofondan salonda bulunan herkese hitaben; Parti içersindeki tüm küskünlülkerin, kırgınlıkların kenara bırakılmasını ve herkesin birbirleriyle helalleşmesini istiyor. Tabi bu arada Toçoğlu’da kendisinin kırdığı küstürdüğü insanlardan helallik istiyor.
Helalleşmek zul’mü geldi ?
İkinci konuşmacı olarak kürsüye gelen, Hendek’de her bireyin ortaklaşa kanısı odur ki “ İnci’ye vekillik verilmemesi büyük haksızlık” serzenişlerinde bulunulan 25. Dönem Sakarya Milletvekili Ali İnci mikrofona gelir. Ayni minval üzere konuşmasını yapar, ve helalleşmek isteği ile Toçoğlu ve Milletvekili A.Sefer Üstün’ü davet ederek helalleşme isteğinde bulunur. İşte ne olduysa burada olur ve büyükşehir belediye başkanı da milletvekili Üstün’de kürsüye gelmekten imtina ederler. İnci’nin birkaç kez üstelemesi karşısında “ bizim seninle meselemiz yok” yanıtı vermek sureti ile helalleşmeye dahil olmazlar.
Sosyal medyada engellenmek hoşnutsuzluk belirtisidir
Burada bir S verelim. Bilindiği üzere haberleşme ve bilgi çağının üst devresinin yaşanığı günümüzde artık sosyal medyayı kullanmayana iyi gözle bakılmaz oldu. Hele bu bir siyasetçi olursa eleştiriler daha üst düzeyde oluyor. Facebook, Twitter gibi sosyal medya yazılı basınında önüne geçti. Burada kişiler birbirleri ile ışık hızında yazışırlar, haberleşirler. Eskiler iyi bilirler daha önce şimdi özlemini duyduğumuz mektuplaşmalar , bayramlarda tebrikleşmeler vardı. Şimdi bunların yerini sosyal medya aldı. Karşılıklı yazışan iki kişiden birinin diğerini sosyal medyada engellemesi bir kırgınlık, kızgınlık , hoşnutsuzluk olduğunun kanıtıdır.İki kişi arasında böylesi bir olay gerçekleşmiş ise burada bir sıkıntı mevzubahistir. 25. Dönem milletvekili Ali İnci’de bu konuya parmak basarak; “ benimle bir sorunu olmayan bir vekilin sosyal medyada beni engellemesi ne demektir?” sualini sorar. Soru yanıtsız kalır.
İl başkanı bile kaale alınmadı
Bunun üzerine partiniz Sakarya il başkanı ikiliyi, büyükşehir başkanı ve A.sefer Üstün’ü hellalleşmek adına kürsüye davet etsede bu çağrı cevap bulmaz.
İnci, daha ne yapsaydı ?
Kendisi ifade etmemiş olsa da kırgınlığı, kızgınlığı ve hayal kırıklığını yüreğine gömen, kan kusarken kızılcık şerbeti içtim diyerek sıkıntısını dışa vurmayan İnci; “ ben her şeye rağmen partimin bir neferiyim.Bundan sonra da öyle kalacağım “ diyerek kürsüden inen İnci, masasına geri döner.
Dini termonolojide helalleşmek her müslümanın uyması, yapması gereken bir davranış biçimidir. Helalleşmek sadece söz ile olmaz kalbende tasdik gerektirir. İnsanlar yaşamları boyunca isteyerek istemeyerek, bilerek ya da bilmeyerek birbirlerini incitebilirler, günaha da girebilirler. Ancak Allah’ın tövbe kapısı her daim açıktır ve Allah’u Teala kulundan kendisine tövbe istiğfar etmesini ister. Tıpkı kulların birbirlerinden hayatta iken helalleşmeleri misali…
İnci’nin barış eli havada bırakıldı
Şimdi, yüzlerce insanın bulunduğu bir ortamda herkesin gözleri önünde gerçekleşen bu olay toplantının amacına ters düştüğü gibi kendilerinin kişisel menfaat düşkünü olmadıklarını açıklayan parti büyüklerinin nefislerine yenildiğinin en bariz göstergesi olmuştur. Ali İnci tarafından uzatılan barış eli havada bırakılmıştır. Nedir bu Hendek’lilere önyargılı bakışınızın altında yatan neden ???
Soruya SOYUT değil SOMUT yanıt vermelisiniz
Dahliniz olsun yada olmasın. Türkiye genelinde Kayseri Büyükşehir belediye başkanı ile birlikte Hendek ilçe belediye başkanı başbakan ve Cumhurbaşkanının talimatı doğrultusunda istifa ettirilen , 7 Haziran seçimlerinde matematiksel olarak kazanma şansı olmayacak bir sıralamada Sakarya milletvekili adayı yapılan, kendi çabası, inancı, emeği, azmi ile seçimlerden alnının akıyla çıkan Ali İnci, aradan 4 ay geçtikten sonra yenilenen bir seçimde aday yapılmadı. Esakarya’daki en yetkili kişilere sual ettik. “ Bu listede Ali İnci neden yok ? 4 ayda ne değişti?” diye sorduk. Sakarya il başkanı Kılıç bu soruya “ şimdi zamanı değil” diyerek kaçamak cevap verirken Hendek ilçe başkanı Sofu yaptığı iddia edilen basın açıklamasında çok şey söylemiş ama soruya cevap vermemiş, verememiştir.
FTÖ bile sizin yaptığınızı yapamazdı
Biz Hendek’liler olarak yapılanın doğru olmadığını, kabul edilebilirliğinin bulunmadığını her atmosferde dile getirdik, getirmeyede devam edeceğiz ta ki sorumuzun somut cevabını alana kadar…
Şunu ifade ederek sözlerimi sonlandırayım. Son günlerde çokça gündeme gelen adeta ülkenin terörden ve ekonomik felaketten bir ön plana çıkan Fetullah Terör Örgütü mensupları bile böyle bir senorya yazamazlardı…
Çünkü, öylesine karışık bir durum ortaya çıktı ki; “ Bu durumda Ali İnci;
1- Ak parti 1 Kasım seçimlerinde , 7 Haziran seçimlerindeki sandık sonucunu aynen korur veya daha yüksek bir oy’a ulaşırsa belki sorun görmezden gelinebilir amma Ali İnci’ye atfen “ bak biz oyumuzu koruduk sen bir şey değilsin” denilmek sureti ile böylesi bir suçlamayla karşı karşıya kalacaktır.
2- Yok bunun tersi olur Hendek ilçesinde 7 Haziran seçimlerinde alınan oy’un altında bir oy alındığında bu kez Ali İnci günah keçisi yapılacak seçim yenilgisinin hedef tahtasına oturtulacaktır.
Oysa Ali İnci’yi bilen, tanıyan, yapısını çözen her insan onun mağduriyetine ve haklılığına inanacaktır. Unutulmamalı ki dün Ali İnci’ye oy verenlerin hepsinin Ak partili olduğunu kimse iddia edemez. Bunların içersinde diğer siyasi partilere üye olan insanlarda vardır ancak Ali inci’nin beşeri ilişkiler çerçevesinde kazandığı bu kazanımı 1 Kasım seçimlerinde kendisinden beklemek büyük haksızlık olacaktır. O nedenle çıkacak seçim sonuçlarının vebalini kimse Ali İnci’ye yükleme gayreti içersinde olmamalıdır. Yani hatayı İnci’de değil İnci’yi aday yapmayanlarda, yaptırmayanlarda, yaptırtmayanlarda arayın. Şunuda asla hatırınızdan çıkarmayın.
Ne sizler bir KURT’sunuz ne de Ali İnci bir KOYUN….